<difference-title>

Version du 25 septembre 2016 à 18:17

Bir gelinin en büyük istediği biçimde tasarlanmış bir merasimler evlenmektir. Düğünler çevremizde şehirsel olarak farklılıklar göstermektedir. Konuklar düğünlerde oynarlar, eğlenirler ve bu mutluluğa şahitlik ederler. Bu ana şahitlik ettikleri önemli günlerden biri de kına gecesidir. Kültürel olarak kına geceleri değişiklik göstermektedir. Kına gecelerinde gelin olacak kıza ve damat olacak beye kına yakılır. Kına yakılmasının Türkiye toplumunda bir çok manası vardır. Askerliğe giden baylara kına sürülür, hacca giden hacılara kına sürülür ama bunlardan en anlamlısı düğünlerde sürülen kına geceleridir. Kına gecesinde gelin adayları bindallı veya kına kaftanı diye adlandırılan kıyafetler giyerler önemsedikleri ve arkadaşları ile beraber eğlenceler düzenlerler. Kına gecelerinde gelin olacak kızın ağlaması olmazsa olmazlardandır. Gelin adayının arkadaşları ve sevdikleri türküler eşliğinde kına tepsisini getirirler ve ortada duran gelin adayının çevresinde oynamaya başlarlar. İlk zamanlar herşey iyi giderken şimdi asıl önemli olan gelinin ağlaması bölümüdür. Kına gecesi çeşitli gelenek görenek unsurlarından oluşmakla beraber, o gecede en çarpıcı uygulama ağıtlar ile birlikte sürülen kınadır. Bu nedenle; duygu yüklü, yanık bir türkü ile söylenen, lirik özellikteki “Kına Ağıtları” ayrı bir önem arz etmektedir. Çünkü, düğünlerimizin bütün anlamı ve sevgi yoğunluğu bu gecedeki kına sürme ve bu sırada gelin olacak kızı göz yaşı dökmesi için söylenen türkülerle yaşanmaktadır. Gelin olacak kız her ne kadar neşeli olursa olsun o sırada söylenen şarkılarla gözyaşı dökmek zorundadır. Kına gecesinde söylenen kına ağıtları, tıpkı ölüm türküleri gibi belli bir tören unsuru taşıyan türkülerdir. Kına türkülerinin hepsi anonimdir. Özellikle kızlar tarafından, gelin olacak kıza kına yapılırken ve özellikle sazsız, çalgısız söylenir. Kına ağıtları hiçbir zaman para karşılığı söylenmez. Gelin kına merasimi esnasında ağlamazsa hakkında -evlenmeye ne kadar hevesliymiş - türünden tatlı laflamalar ve dedikodular yapılır. Sevdikleri ve diğer arkadaşlar el birliği ile şarkılar söyleyerek gelini duygusal bir moda sokmaya ve ağlatmaya çalışırlar. Gelin gözyaşı döktükten sonra şimdi gelin kınası yapma olayına geçilir. Gelin olacak kızın avucu kapalıdır. Gelin kına yapılması için avucunu açmak istemez. Bu aslında gelin adayının damat olacak beyden yada kaynanasından bir hediye istediği anlamına gelir. Bu armağan çoğunlukla altındır. Hediye altın olarakta tam yada yarım altın istenir. Damadın yada gelin olacak kızın annesi gelinin elini zorla açar ve ellerine altını koyar. Gelin artık kına hediyesini almıştır ve gelin kınası sürülmesi için avuçlarını açar. Gelin kınası hazırlanması oldukça basit bir olaydır. Kına gecesi töreninde önce gelin olacak kızın ailesi kına malzemeleri satan bir dükkandan aldığı kınayı kaynar su ile yoğurur ve beklemeye bırakır. Kınanın tam olarak istenilen renkte ve kalıcılıkta olması önemlidir. Gelinin eline kına sürüldüğü gibi kına gecesine gelen konuklara da gelin kınasından bir miktar hediye olarak verilir. Bu nedenle kına malzemelerinin alındığı internet sitesi ve kalitesi büyük önem taşımaktadır. Her görülen yerden kına malzemesi alınmaz. Ülkemizde kına malzemeleri genelde aktar denilen baharatçı internet sitelerinde satılmaktadır. Lakin bu mağazalarda satılan kına malzemeleri kalite olarak yüksek kalitede değillerdir. Düğün adetlerinin değişmesi ve modernleşmesi ile beraber artık sadece gelin olacak bayanın avucuna yakılacak kadar az miktarda kına yoğrulmaktadır. Diğer konuklara ise renkli kutularda hazır kına tozları hediye olarak verilmektedir. Kına gecesinde misafirlere sunulan hediyeler bunlarla da sınırlı kalmaz. Kına gecelerinde kına çerezi dağıtılması da bir adettir. Kına çerezi karışık çerez olarak hazırlatılır ve kına keseleri içerisinde misafilere hediye olarak sunulur. Konuklar çerezlerini yerken kına eğlencesi ile eğlenmeye ve mutlu günü kutlamaya devam ederler. Göbekler atılır, oyunlar oynanır, çiftetelli oynanır, halaylar çekilir ve eğlence böylece devam ederek gecenin ilerleyen saatlerinde son bulur.